Wir dokumentieren hier eine türkische Übersetzung des Aufrufs zum Wahlboykott der Roten Frauenkomitees Hamburg und Berlin, die uns zugeschickt wurde. Der deutsche Text findet sich hier.

 

Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!

Kadınlar, seçimlere katılmayın, savaşın ve direnin!

 

Herzamanki gibi seçimlerden önce, burjuva partileri bizi tüm imkanlarıyla oy sandığına götürmeye çalışıyorlar. Oyumuzu elde etmek için boş sözler veriyorlar. MLPD bizi hür bırakacağını söylüyor, Die Linke aynı işe aynı maaşı vereceğini söylüyor, Die Grünen mevcut haksızlıkları kaldıracağını söylüyor, SPD Kita ücretlerini kaldıracağını söylüyor, CDU Kita yerlerini çoğaltmak istiyor özellikle tek ebeveynler için, AFD de tek ebeveynlere yardım edeceğini söylüyor. Hepsi de boş sözlerini veriyor ve tam püf noktayi buluyorlar, tüm sorunlarımızın konsantre olduğu nokta. Bunlar partilerin sunduğu seçim ve hükümet programların bazı rastgele örnekleri. Hiç biri yeni değil, hiç biri hakikata uymuyor. Geçen yasama dönemlerine bakarsak bunu açık görebiliriz. Bu boş sözlerin tek amacı oylarımızı elde etmektir.

Seçim oyunu neden istiyorlar?

Burjuva demokrasisi sözde seçim hakkına dayanıyor, yani değişik parti seçenekleri sunuyor, verdiğin oy yüzde olarak hükümeti belirliyor. Böylece bize söz sahibi olduğumuzu inandırmak istiyorlar. Fakat ne kimlerin seçime katıldığını, ne hükümetin verdiği kararlarda bir seçme hakkımız var. Çünkü sonuç olarak burjuva demokrasisi bir diktatörlük yöntemi. Seçimler de sadece hakimiyetin devamını sağlamak için bir göz boyama. Ve son karar ne Merkel'in ne de Schulz'un elinde, son karar finansmanların elinde.

Bu konuda güven kayıbı gitgide büyüdüğü için bize daha az kötü olanı satmaya çalışıyorlar, fakat hangi partinin hükümeti oluşturduğu hiç önemli degil, kötü olan herzaman aynı şey, emperiyalizm sistemi. Emperiyalizmi seçmemek gibi bir imkanımız yok, halbuki emperiyalizm sömürgü, zulüm ve savaş demektir, bir tek burada değil, tüm dünyada.

Kadınların hakları nedir?

Kadınlar kendi hakları için yüzyıllardır zorlu mücadeleden geçmiştir. Bu mücadeleden geri kalanlar şimdi emperiyalizmin işine yarıyor. Kadınlar seçim hakkını misal zor elde etmişti, ve bu mücadele esnasında bile kadınları yumuşatmak ve savaşmaktan caydırmak için seçim hakkı sunulmuştu, böylece parlamentoda etki sahibi olarak uysal bir şekilde zulümlerini sonlandırabilirlermiş gibi bir izlenimi verildi. Kadın seçim hakkı bugün hala bir eşitlik kanıtı olarak geçiyor. Çocuk bakımı hakkı da zorlu mücadele sonucu elde edinmişti, fakat bugün Kita'ların tek faydası biz kadınların çabucak yine iş dünyasına geri atılmamızdır. Çocuk bakımı ne kadar iyi ve uzun sürerse, anneler de o kadar hızlı ve güvenilir iş kudretini satabilirler ve sömürgünün kaynağı olabilirler. Yasal olarak eşitlik var olsa bile, gerçekte var olmadığını günlük hayatımızda görüyoruz.

Sömürgüyü seçmemek olmuyor, seçimleri boykot edin!

Verdiğimiz her oy patriklik, sömürgü ve zulüm için bir oydur. Bu sistem güçlüdür fakat eninde sonunda bitecek. Seçim boykotu ile bu sistemi zayıf noktasından vuruyoruz ve egemenliğe onu artık kabul etmediğimizi gösterebiliriz. Koşulları gerçekten degiştirmek için devrim gereklidir. Bunun için ve komünist partiyi tekrar oluşturmak için destekte bulunmamız gerek ve yoldaşlarımızın Peru, Hindistan, Filipinler ve Türkiye'de halk savaşlar yolunu takip etmemiz gerek. Sadece bu şekilde devrimci kadın hareketini geliştirebiliriz ve sadece bu şekilde patrikliği tutarlı olarak savaşabiliriz.

 

Komünizm için proleter feminizm!

 

Rote Frauenkomitees Hamburg ve Berlin

Ağustos 2017